Glenlivet Nadurra 16
Gerçek bir viskisever olan dostum Serdar Öztürk’ten ulaşan ayrıntılı Glenlivet Nadurra 16 tadım notlarını sizlerle aynen paylaşmak istiyorum. Yazısında da belirttiği gibi “çiçekli böcüklü, sherry cask’lı tatları” pek sevmiyor:) ama damağına çok güveniyorum ve Nadurra 16’yı denemeye değer bulmuş.
Her viskiperver fani gibi ben de kendimi Heathrow havalimanındaki, gümrüksüz satış mağazasında kaybettim.
Alışkanlıkla Laphroaig ve Lagavulin arasında “Isle of Islay” tadında gidip gelirken, gözüme hiç de merak etmediğim bir marka çarptı.
Merak etmiyordum; çünkü 12 yıllığı ile Malt’ların Budweiser’ı diyebileceğimiz Glenlivet’ten çok da fazla bir şey beklemiyordum.
Tamam, bazı faniler herhangi bir sürpriz ile karşılaşmadan malt tüketmenin iyi yanlarından dem vurabilirler; ancak Glenlivet 12 benim için en fazla tadını bildiğin ve her defasında aynısını alacağın bir giriş cümlesi.
Özetle, önünde en az bir on dakika geçirdikten sonra gözümü karartıp, Glenlivet 16 Nadurra ile şansımı denemeye karar verdim.
Farklı ortam ve sohbetlerde, bahsi geçen Nadurra 16 ile teşviki mesaimiz oldu ve ez cümle notlarım şunlar:
– Renk: Kesinlikle bir 16 yıllık orta-yaşlı abiye gore açık renkli. Hatta bir 16’ya gore albino bile diyebiliriz. Bunun nedeni olarak rengini yapay koyulaştıran markalara atıfta bulunarak, bizim ki doğal diyorlar. Nadurra, natural demek imiş. Galiec bro!
– Koku: 12 yıllık Glenlivet ile ilgilisi alakası yok. Bir yorumda bulunana dek bir kaç tur attım. İlk koklamada “şudur budur” diyecek olanın da burnunu karışlarım, ayrı. Bence oldukça kompleks yapıda. Vanilya ilk başta öne çıkan kısmı; ancak bal ve hafif floral kokular da arkadan geliyor. Kesinlikle sakin bir kokuya sahip değil.
– Tat: Benim gibi arada burbon da içerim diyenlerdenseniz, Nadurra 16 sizin için doğru tercih. Kesinlikle hafif bir başlangıcı yok, hatta yaşına göre oldukça sert ve “beni olduğum gibi kabul et ve diğerleri ile bir tutma!” diyen bir yaşlı abi girişi var. Kesinlikle bir Speyside değil. Bunu belki sonra tartışırız. Daha önceden burbonla tanışmış, meşe fıçılarda yaşlandığından tadı kesinlikle kendine has ve sert. İlk patlayıcı etkiden sonra baharatlı bir vanilya tadı geliyor.
– Bitiş: Kesinlikle uzun ve baharatlı. “Bir dakika ben ne içmiştim?” diye sormadan uzun süre, damağınızla başbaşa kalıyorsunuz.
– Nasıl tüketelim? Oda sıcaklığında bekledikten sonra, bir buzla, soğuk bardakla buzsuz ve üzerine çok az su ekleyerek denedim. Bence koku ve bitiş olarak en iyi sonucu, çok az su ilavesi ile verdi.
Yukarıda belirtmeye çalıştığım gibi ne Glenlivet hayranıyım ne de Speyside viskilerinin çiçekli böcüklü, sherry cask’lı tadını severim.
Ancak bu Nadurra 16 kesinlikle denenmeyi hak ediyor.
Serdar Öztürk