Bomonti Filtresiz IPA
Bomonti’den yeni bir bira: Bomonti Filtresiz IPA
10 yıl öncesine kadar IPA kelimesi bilinmezken bugün “IPA” dendiği anda özellikle butik bira severlerin gözleri parlıyor. Amerikan kraft bira üreticilerinin ve “hip” biralarıyla meşhur olan Brewdog gibi firmaların da etkisiyle IPA’ya giderek artan bir ilgi izliyoruz. Son yıllarda Gara Guzu gibi butik üreticilerin de çabasıyla ülkemizde de başarılı IPA örnekleri görmeye başladık ancak IPA ların yüksek şerbetçiotu oranı uzun yıllar lager’dan başka bir şey içmemiş ve bira diyince aklına sadece “lager” gelen sıradan biraseverler için hala butik bir lezzet olarak kalıyor. Türkiye’nin en büyük bira üreticilerinden olan Anadolu Efes Biracılık da IPA akımına kayıtsız kalamamış ve yeni ürünü Bomonti Filtresiz IPA ile raflarda yerini aldı
Türkiye dağıtımı geniş, büyük bir üreticinin IPA kültürünü oturtma çabasının ilk örneği Tuborg Frederik IPA olmuştu. Kimileri tarafından çok beğenilen kimilerine aşırı aromatik ve tatlı gelen Frederik IPA ile bu bira stili popülerleşme yolunda ilk adımı atmıştı.
India Pale Ale
IPA (India Pale Ale) dendiği anda herkesin aklına aynı romantik hikaye geliyor: “1700-1800 lerde İngiltere’den Hindistan’a giden biralar yolda bozulmasın diye fazla şerbetçiotu konuyormuş ve yüksek alkollü üretiliyormuş, bu yüzden adı India Pale Ale olmuş. İlk keşfeden de George Hodgson’mış”.
Maalesef bu hikaye tam olarak doğru değil. 1760 ta İngiltere’de yayınlanan bir rehber sıcak iklimlerde içilecek biralara yüksek oranda şerbetçiotu eklenmesi ile ilgili kayıtlar içeriyor ancak “biraların yolda bozulması” veya IPA yı George Hudson’ın icad etmesi ile ilgili herhangi bir tarihi kayıt bulunmuyor. Hindistan’daki İngiliz kolonistlerin şerbetiotu oranı yüksek biraları tercih etmesi nedeniyle İngiliz üreticiler Hindistan için şerbetçiotu oranını yüksek tuttukları biralar üretiyorlar. Hatta 1835 e kadar “India Pale Ale” kelimesi bile yok, “Pale Ale for India” “Pale Ale prepared for the East and West India Climate” gibi tanımlar görüyoruz, George Hodgson da o dönemdeki üreticilerden yalnızca bir tanesi. (Ayrıntılar için bu makaleyi öneririm https://beerconnoisseur.com/articles/truth-about-origins-ipa)
Hikaye her nasıl olursa olsun IPA dendiği anda şerbetçiotu oranı standart lager’lara göre daha yüksek, oldukça aromatik biralar aklımıza geliyor.
Bomonti Filtresiz IPA Tadım Notları
Bomonti muhtemelen Bomonti Filtresiz’in başarısının yolunda gitmek için IPA sını filtrelemeden şişelemeyi tercih etmiş. Bu nedenle ev biralarını hatırlatan, bulanık, dibinde tortu bırakan “genel kullanım için ama butik” bir birayla karşı karşıyayız. Alkol oranı %4.8
Bomonti Filtresiz IPA oldukça karışık bir formüle sahip. Arpa, yulaf ve buğday maltları mayşelenmiş ve Galaxy, Enigma, Mosaic ve Citra olmak üzere 4 farklı şerbetçiotu kullanılmış.
Oldukça bulanık, saman sarısı bir bira. Güzel köpüklendi, yoğun ancak çok kalıcı olmayan bir köpüğü var. Yoğun narenciye notalarıyla ve çam kozalağı ve reçine gibi taze bir burunla açılıyor. Çocukluğumdaki yeşil Arı Maya silgiler. Greyfurt. Orta gövdeli, rahat içimli bir bira, gazlılığı bana düşük geldi. Acılık düzeyi benim damak tadıma uygun, rahatsız etmeyen bir şerbetçiotu oranına sahip. Kısa-orta, ekşi bir mandalina yemiş gibi bir bitişi var.
Biliyorsunuz bira ve viski dünyasında aynı tadım sorununu yaşıyoruz. Çok bira tadan biraseverler bir süre sonra giderek artan miktarda şerbetçiotu arar oluyor, viski tadımcıları için de aynı şey cask strength, yoğun aromatik viskilere eğilim olarak karşımıza çıkıyor. Bomonti Filtresiz IPA sıkı bira tadımcılarına hafif siklet kalacaktır ancak bu bira stiline henüz alışamamış genel Türk tüketicisi için çok iyi bir giriş birası olmuş. Yaygın dağıtım ağı da devreye girer ve her yerde bulunabilirse bu yazın en tutulan biralarından olabilir.