OBAN Damıtımevi
Geçen seneki #8Günde8Damıtımevi turumun ilk durağı Oban Damıtımevi oldu
Geçen sene gerçekleştirdiğim Highlands #8Günde8Damıtımevi turumun ilk durağı Oban Damıtımevi oldu. Çok az ekspresyonu olan Oban ı hepimiz Oban 14 ekspresyonu ile tanıyoruz. Damıtımevi ile ilgili teknik bilgilere geçmeden önce Viski Nasıl Üretilir videomu izleyebilir, Viski Nasıl Yapılır yazımı okuyabilir ve Oban 14 tadım notlarıma da göz atmak isteyebilirsiniz.
Oban Damıtımevi adını bulunduğu kasabadan alıyor. Highlands bölgesinin batı kıyısında bulunan Oban balıkçılıkla geçinen küçücük bir sahil köyüyken 1794 yılında Oban Damıtımevi’nin kurulmasıyla gelişiyor ve günümüzde hem balıkçılık hem de feribot taşımacılığı açısından bölgenin önemli merkezlerinden biri. Zaten bizim uğramamızın en önemli nedenlerinden biri de Tobermory damıtımevinin de bulunduğu Mull adasına Oban’dan feribotla geçmekti.
1794 te kurulduktan sonra birkaç kez el değiştiren damıtımevi İskoçya’nın en eski damıtımevlerinden biri ve şu anda dünya içki devi Diageo’nun 38 damıtımevinden biri olan operasyonunu sürdürüyor. Yıllık 800.000 lt üretimin tamamı tek malt viski olarak depolanan/şişelenen Oban harman viskilere eklenmiyor.
Pazar günü gittiğimiz için üretim olmayan Oban’ın tanklarını ve imbiklerini boşken görebilme şansımız oldu (bugüne kadar gezdiğim pek çok damıtımevinde sıcaktan imbiğin yanına bile yaklaşılamıyordu) Diageo’nun tüm damıtımevlerinde olduğu gibi üretim alanlarında fotoğraf çekmek yasak (Gördüğünüz yarım yamalak imbik fotoğrafı benim gizlice çekebildiğim fotoğraf, diğer imbik fotoğrafı internetten)
Damıtımevinin üretim bölümlerine küçük ama güzel tasarlanmış bir ziyaretçi merkezinden ve dükkandan geçiliyor. Bu küçücük damıtımevi yılda 35.000 ziyaretçi çekmeyi başarıyor.
VİSKİ ÜRETİMİ
Süreç elbette mayşeleme ile başlıyor. Arpasını çevredeki malt toptancılarından alan Oban suyunu 1 mil güneyde bulunan bir kaynaktan alıyor. Tatma şansınız olduysa Oban 14’ün az isli bir viski olduğunu biliyorsunuzdur. 1 ppm turbalı arpa kullandıklarını ve haftada 40 ton malt kullandıklarını öğreniyoruz. Damıtımevinde 7 kişi vardiyalarla çalışıyor ve haftanın 5 günü çalışıyorlar. 7 ton kapasiteli 1 tane paslanmaz çelik mayşeleme tankları var ve haftada 6 mayşe yapıyorlar.
Mayşe tankından çıkan yüksek şeker içeriğine sahip mayşe 4 adet washback tankına alınıyor. Her biri 36.000 litre mayşe alan 6 metrelik Avrupa karaçamından üretilmiş dev ahşap tanklar fermentasyonun başladığı yer. Diğer pek çok damıtımevinde olduğu gibi maya olarak Distillers Cream Yeast kullanılıyor. İçine maya eklenen mayşe 110 saatlik bir fermentasyona bırakılıyor. Bu uzun fermentasyonun sonunda %9 luk bir alkol elde ediliyor (Elde edilen bu alkole Distillers Beer deniyor ve tat olarak gazı kaçmış bir bira canlandırabilirsiniz kafanızda)
%9 elbette yeterli bir alkol düzeyi değil ve imbiklerden geçerek alkolün yükseltilmesi gerekiyor. Oban Damıtımevi’nde 8296 litre kapasiteli 1 adet düşük alkol (wash) 18880 litre kapasiteli 1 adet de yüksek alkol (spirit) imbiği bulunuyor. Düşük alkol imbiğinden 25% ABV çıkan alkol yüksek alkol imbiğinde ikinci bir damıtım işlemini takiben %68 alkol oranına ulaşıyor ve bu düzeyde fıçılanıyor. Oban’ın ilginç şekilli imbikleri (fotoğrafta boyunlarının ne kadar kalın olduğuna dikkat edin) bakırla daha fazla temas sağladığı için yavaş bir damıtım süreci ile oldukça hafif karakterli bir viski üretebiliyorlar. Oban Damıtımevi kasabanın tam ortasında olduğu için sınırlı bir yere sahip; tüm fıçılar burada olgunlaşmıyor, İskoçya’nın farklı yerlerinde bulunan 3-4 farklı depo kullanıyorlar. Bir gezerken damıtımevinin deposunda sadece 3000 fıçı vardı. Depolama “dunnage” tarzı yani 9-10 kat fıçı yerine üstüste 2 fıçının durduğu düşük tavanlı bir depo. Elbette depoda fıçılara göz atarken meleklerin payı oranlarını da konuşuyoruz. Ortalama olarak 14 yılın sonunda %28 i meleklere kaybettiklerini öğreniyoruz. Turumuzun en heyecan verici noktalarından biri depoydu zira Amerikan meşesi fıçılardan birini açarak 12 yıllık cask strength (fıçı alkol düzeyinde) bir Oban tatma fırsatı bulduk. Notlarımı toparlayınca yazacağım.
Her damıtımevi ziyaretinin sonunda olduğu gibi şık bir tadım salonuna alındık ve tüm Oban ekspresyonları ile ilgili bilgilendirildikten sonra (zaten 2-3 ekspresyonu var) grubun tatması için damıtımevinin ana ürünü olan Oban 14 sunuldu.
Turumuzun sonunda damıtımevinin hemen karşısında bulunan küçük bir büfeden fish & chips alıp feribotumuza koştuk. Patlamak üzere olan fırtınadan habersiz Mull adasına doğru çıktığımız bu 30-40 dk lık deniz yolculuğumuzun huzurunu ve önümüze serdiği müthiş doğal güzellikleri benim buradaki 3-5 fotoğrafımla anlamanız olanaksız. Bir gün mutlaka gidip deneyimlemeniz dileğiyle.
Slainte!