Viski Tadımında Sık Yapılan Hatalar
İlk kez tattığımız bir viski için algımızı ve verdiğimiz puanları etkileyen pek çok faktör var. Bu makalemde sık gözlemlediğim hataları listeledim.

4 senedir viski tadım eğitimleri düzenliyorum ve bugüne kadar yaklaşık 1500 kişiyle viski tadımı yaptım. Her düzeyden pek çok viskiseverle tadım yaptığım ve her eğitimde farklı bir viski seçkisiyle eğitim verdiğim için viski tadımında sık yapılan hatalar ı da gözlemleme şansım oluyor. Sitemi ilk açtığım yıllarda viskiyle hobi olarak ilgileniyorken ben de bu hataları çok sık yapıyordum.
Hataları kategoriler halinde incelemek istedim:
Sıralamaya Bağlı Hatalar
İster 4 viski tadın, ister 10 viski, tadılan son viskinin beğenilme oranı daha yüksek oluyor. Ben damak yorgunluğu yaratmamak için eğitimlerimde maksimum 6 viski kullanıyorum. Bu gözlemimi doğrulamak için aynı marka viskiyi bazen 4. sırada bazen 6. sırada tattırıyorum. “Eğitimin kapanış viskisiyse daha yüksek puanlı, daha kaliteli bir viskidir” hatasını sık izliyorum.
Marka ve Fiyata Bağlı Algısal Hatalar
Hepimiz tüketiciyiz ve hepimizin markalara belli bağlılıkları var. “Apple ne çıkarsa kullanırım” “Mercedes yaptıysa iyidir” gibi algılar elbette ki viskiler için de geçerli. “Lagavulin’se iyidir”. “Macallan ise yüksek puan vereyim”. “Şişesinde Japonca yazılar varsa kesin iyidir” veya “diğerlerinden daha pahalı, o zaman daha iyidir” gibi hatalar sık gözlemlediğim hatalar.
Uyarana bağlı Hatalar
Bir viskinin şık bir şişesi / etiketi olması, mantar kapaklı bir şişe olması ve açarken hoş bir ses çıkarması bile algımızı etkileyebiliyor. “Vidalı kapaklı şişeyse aynı kalitede değildir” maalesef çok gördüğüm bir hata. Benzer bir etkiyi renkte de gözlemliyorum. “Koyu renk viski iyidir” yanlış algısı yüzünden koyu renkli bir viski daha yüksek puanlar alabiliyor.
Tadımı Yöneten Kişiye Bağlı Hatalar
Sağolsun takipçilerim ve okurlarım bana güveniyor ve “Burkay Bey beğendiyse iyidir” cümlesi kurabiliyor. Asla unutmayın ki hepimizin damak tadı farklı, benim çok beğendiğim bir viski sizin damak tadınıza uygun olmayabilir. Bu nedenle özellikle Viski101 eğitimlerimde sadece beğendiğim viskileri değil “kategorisini temsil eden / eğitime uygun” viskileri seçmeye çalışıyorum ve tadım notlarını kendim vermeyerek katılımcıları yarattığım “viski aroma çarkı”ndan sıfatlar seçmelerine teşvik ediyorum.
Beklentiye Bağlı Hatalar
Bunu en sık olarak yüksek yaş yazan viskilerde gözlemliyorum. “Bir viskinin yaşı ne kadar yüksekse o kadar iyidir” yanlış bir algı. “X markasının 40-50 yıllık şişesini içtim, o markanın en iyi viskisiydi” her zaman doğru bir cümle değil. Örnek vermem gerekirse Talisker 41 e verdiğim puan Talisker 10 ve 18 den düşük. Macallan 55 e yüksek bir puan verdim ama yaş yazmayan Macallan M ve Macallan M Black’e verdiğim puanlar daha yüksek. Dalmore’un 15 yıllık şişelerini 18’e tercih ederim. Yine burada kişisel damak zevkiniz devreye giriyor. Lütfen yaşa takılmayın
Deneyimsizliğe Bağlı Puanlama Hataları
Yıllardır iyi kötü, tanıdık tanımadık demeden sürekli farklı viskiler tadıyorum ve bugüne kadar 1500 ün üstünde farklı viski için tadım notu yazmışım. Eski tadım defterlerimi inceledikçe, sitedeki eski yazılarım önüme düştükçe puan vermeye başladığım ilk günlerde deneyimsiz damağımla bol keseden puan dağıttığımı yıllar geçtikçe daha net farkediyorum. Mesela ilk yıllarda çok beğendiğim her viskiye 90 üstü puanlar verip durmuşum. Yıllar içinde daha muhteşem viskiler içtikçe 90-100 puan arasına sıkışıp kalma riski oluyor ve viskilere haksızlık yaptığımı da hissediyorum. Bu nedenle artık puan verirken mutlaka önceki notlarımı da inceliyorum ve “ben bu şişeyi beğendim ve bugün 92 verdim ama bakalım diğer ekspresyonuna kaç vermişim” dediğim çok oluyor. Gerekirse puanlarımı değiştirerek kalibre ediyorum.
Kişilik Özelliklerine Bağlı Hatalar
Kimi insanlar her konuya daha ılımlı yaklaşırken kimi insanlar için sevgi ve nefret çok daha yoğun yaşanan duygular olabiliyor. Beğendim demek yerine “Mükemmel!!” diyip 100 puan vermek, pek de beğenmediği bir viski olunca “Ben bundan nefret ettim!!” diyip çok düşük puan vermek uç örnekler ama maalesef rastlıyorum.
Güven Eksikliğine Bağlı Hatalar
“Benim burnum iyi koku almaz” “Ben zaten kokuları hiç ayıramam” hatası. Unutmayın burnumuz mucizeevi bir organ ve hepimizin burnu binlerce kokuyu ayıracak güçte. Anozmi hastası değilseniz (neyse ki çok çok nadir bir hastalık) siz de tüm kokuları ayırabilirsiniz, yeter ki burun egzersizleri yapın ve koku konusunda beyninizi eğitin. Koku ve Tat sempozyumundaki konuşmamı izlemediyseniz tıklayın
Saate ve Diğer Kokulara Bağlı Hatalar
Yapılan araştırmalar damak ve burnun öğle yemeğinden önce 10:00-12:00 saatleri arasında en güçlü olduğunu gösteriyor. Ağır ve baharatlı bir akşam yemeği yedikten sonra tadım yapmak, tadım etkinliğinden önce sakız çiğnemek, diş fırçalamak, parfüm sıkmak hatalı. Yine sık gördüğüm bir hata da tütün ürünleri kullanmak. 3 saat süren bir eğitimde insanın canı viskisinin yanında bir puro/sigara tüttürmek isteyebiliyor ancak tadım sırasında asla ama asla yapılmaması gereken bir davranış.
İrili ufaklı pek çok hata oluyor. Herhangi bir viskiyi ilk kez tadarken lütfen bu hataları aklınızın bir köşesinde tutun. Viskisevere Mektup yazımda da bu tür önerilerim olmuştu. Okumadıysanız lütfen okuyun
Viski hakkında doğru bilinen yanlışlar yazımda da benzer başlıklara değinmiştim
SAĞLIĞINIZA!
