The Whisky Show London 2015 – Tadım Atölyeleri
3-4 Ekim 2015 tarihlerinde Londra’da The Whisky Show’daydım. The Whisky Show’a ilk olarak geçen sene tek Türk viski kültürü yazarı olarak katılmış, 50’ye yakın viski tatmış, viski dünyasının dev isimleriyle tanışmış ve her sene gelmeye karar vermiştim. (Geçen seneki notlarımı da 2014 The Whisky Show 1. Gün ve 2014 The Whisky Show 2. Gün linklerinde okuyabilirsiniz)
The Whisky Show Avrupa’da gerçekleşen en büyük viski tadım etkinliği ve 50’ye yakın firma 500 civarında viskiyle katılıyor. Dünyanın dört bir yanından gelen 1070 viskiseverin katıldığı bu seneki festivale Meleklerin Payı Viski Kulübü Maltın Günü’nden arkadaşlarım Viskiperver ve Varol Döken’in yanısıra Maltın Günü dostlarının bir araya geldiği Facebook grubumuz Viski Tutkunları’ndan Serkan Eroğlu (www.icmedensarhos.com) ve Müjdat Mutlu’yla da biraraya gelme ve tadım yapma fırsatı bulunca müthiş keyifli bir hafta sonu geçirdiğimizi söylemeliyim.
Etkinlik sırasında canlı tweet’ler ve Instagram paylaşımlarının yanısıra Periscope videolarıyla sizlere heyecanımı ve aldığım zevki aktarmaya çalıştım ancak bir kaç yazıyla da önemli anları özetlemek istiyorum. Bu ilk yazımızın konusu katıldığımız tadım atölyeleri (masterclass):
The Whisky Show yaklaşık 170 GBP fiyatlık bir haftasonu biletiyle girdiğiniz ve 2 gün boyunca standlarda gördüğünüz tüm viskileri ücretsiz tatma imkanı bulduğunuz bir etkinlik ancak 50-60 GBP civarında fiyatlarla 1 saat süren atölye çalışmalarına katılabiliyor ve nadir bulunan viskileri viski dünyasının ünlü isimlerinden dinleyerek tadabiliyorsunuz. Bu sene üçüne katıldık:
The Science of Whisky – Ian Buxton / Paul Hughes
“Spirit + Wood + Time = Whisky”
The Science And Commerce of Whisky viski kütüphanemin en değerli kitaplarından bir tanesi. Tadım notları yerine viski üretimi ve olgunlaştırmanın bilimsel yönlerinin incelendiği ve açıklandığı bu kitabın yazarları 101 Whiskies kitaplarının da yaratıcısı Ian Buxton ve Edinburgh Heriot-Watts Üniversitesi Damıtım ve Bira Üretimi bölümünden (evet böyle bir fakülte var) Prof Paul Hughes’un sunum yaptığı bu masterclass bilgi açısından malesef çok doyurucu sayılmazdı (fazla basti kaldı) ancak 3 viski markasının (Dalwhinnie, Royal Lachnaar ve Mortlach) olgunlaşma sürecinin farklı anlarındaki karakterlerini görmek açısından çok heyecan vericiydi. “Newmake” Türkçe karşılığını henüz bulamadığımız yeni üretilmiş, fıçıya konmadığı için şeffaf beyaz renkli, henüz tadım karakteristiklerini kazanmamış viski anlamına geliyor.
Toplam 9 tadım yaptığımız oturumun viskileri:
Dalwhinnie Newmake (damıtımevinden alınmış etiketsiz şişe) | Dalwhinnie 5-6 yıllık (damıtımevinden alınmış etiketsiz şişe) | Dalwhinnie 15 (piyasada satılan şişe) |
Royal Lachnagar Newmake (damıtımevinden alınmış etiketsiz şişe) | Royal Lachnagar 5-6 yıllık (damıtımevinden alınmış etiketsiz şişe) | Royal Lachnagar 12 (piyasada satılan şişe) |
Mortlach Newmake (damıtımevinden alınmış etiketsiz şişe) | Mortlach 5-6 yıllık (damıtımevinden alınmış etiketsiz şişe) | Mortlach Rare Old – YBV (piyasada satılan şişe) |
Bu oturumun en önemli kazanımı yeni üretilmiş 3 viskinin tadım karakteristiklerini karşılaştırma fırsatı vermesiydi. Bildiğiniz gibi viskilere tadını veren en önemli faktörlerden biri kullanılan fıçı…Henüz fıçıya doldurulmamış, yüksek alkollü bir sıvıyı (henüz viski diyemiyoruz) koklamak ve tatmak çok özel bir deneyimdi. Ian Buxton ve Prof Paul Hughes’a Meleklerin Payı’nı göstermek, başucu kitabım olan kitaplarını imzalatmak ve Türkiye’deki viski kültürü ile ilgili sohbet etmek de çok keyifliydi elbette. Maltın Günü viski kulübümüzle de çok ilgilenen Ian ve Paul’le fotoğraf çektirerek bu tadımı sonlandırdık.
Michter’s and the American Whisky Renaissance – Joseph J Magliocco
Michter’s bir burbon markası. The Whisky Show gibi İskoç tek malt ağırlıklı bir bir festivalde Amerikan viskilerini bu kadar büyük bir katılımla görmek çok güzel. Büyük bir standın yanısıra bu masterclass’ı da düzenleyen Michter’s masterclass’a 5 ekspresyonuyla katıldı. Michter’s ın şirket başkanı Joseph J Magliocco nun sunum yaptığı bu atöyle çalışmasında oldukça zengin bir burna sahip burbonlar ve çavdar viskileri arasından en dikkati çeken 20 yıllık burbonları oldu. Bildiğiniz gibi burbonlar İskoç viskileri gibi 10-20-30 yıl bekletilmiyor. Bugüne kadar içtiğim en olgun burbon olan 20 yıllık Michters geçen yılların ille de mükemmellik anlamında gelmediğinin önemli bir kanıtı oldu. Sentetik ve hatta “off” notaların ağırlık bastığı, keskin köşeli bu burbon “keşke bu kadar bekletmeyip zamanında şişeleselerdi” dedirtti.
Bu oturumda tattığımız 5 viski:
- US*1 Bourbon
- US*1 Rye
- US*1 Toasted Barrel Finish Bourbon
- US*1 Rye Barrel Strength
- 20 Year Old Bourbon
Gone But Never Forgotten – Colin Dunn
Diageo nun dünya marka elçisi Colin Dunn dünyanın en eğlenceli viski sunumlarını da yapmasıyla tanınıyor. Tam bir şovmen olan Colin bu tadımda kapanmış veya artık üretim yapmayan Diageo damıtımevlerinin bulması çok zor şişeleriyle karşımıza çıktı. “1-2-3-4-5-6 kokla tat kokla tat vs” şeklindeki geleneksel tadım sırasını izlemeyen, karışık bir düzenden karşılaştırmalı olarak kadehleri koklamamızı ve tatmamızı sağlayan Colin’le muhteşem bir saat geçirdiğimizi söyleyebilirim. Bazıları binlerce GBP değerinde olan şişelerden örnekler tadabilmek gerçekten çok özel bir deneyim oldu. Tattığımız viskiler:
Glenesk – 1985’te kapandı, 1996’da yıkıldı
St Magdalene – 1983’te kapandı
Convalmore – 1985’te kapandı, şu anda fıçı deposu olarak kullanılıyor
Glenury Royal – 1983’te kapandı, 1993’te yıkıldı
Brora – Clynelish’in “kardeş” damıtımevi, 1983’te kapandı
Millburn – 1985’te kapandı
Hepsi müthiş olsa da o 93 puan verdiğim St Magdalene ve 92 puan verdiğim Brora 30’un beynime kazındığını söylemeliyim.
The Whisky Show’la ilgili diğer yazılarım için takipte kalın.
Slainte!